Malatya Haber, Gazete ve Firma Rehberi
Malatya ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.
45 Bin kişi burada. Sen de bize katılİsmet İnönü

Tam adı Mustafa İsmet İnönü’dür. 24 Eylül 1884’te İzmir’de doğmuş,
25 Aralık 1973’te Ankara’da vefat etmiştir. Osmanlı döneminde albay, cumhuriyet
döneminde orgeneral ve eski genelkurmay başkanı olan, cumhuriyetin ilanından
sonraki Türkiye'nin ilk başbakanı, ikinci cumhurbaşkanı, İstiklal Madalyası
sahibi asker ve siyasetçi. Cumhurbaşkanlığı görevini Mustafa Kemal Atatürk’ün
vefatından 1 gün sonra 11 Kasım 1938’den 22 Mayıs 1950 tarihine kadar
sürdürmüştür.
CHP Kurultayı tarafından kendisine “Milli Şef” unvanı
verilmiştir. İnönü, Kurtuluş Savaşı’na katılmış ve Lozan Antlaşmasını
imzalamış, birçok defa başbakanlık görevini üstlenmiştir. 1925-1937 yılları
arasında 12 yıllık kesintisiz başbakanlık süresi olmakla birlikte, toplam 17
yıl 11 ay ile Türkiye’de cumhuriyet tarihinin en uzun süreli başbakanlık yapmış
kişisidir.
ÇOCUKLUK HAYATI
24 Eylül 1884 İsmet İnönü’nün doğum tarihidir. Babası Reşit
Bey, Mustafa İsmet’in doğum tarihini titiz karakterine uygun olarak evdeki
Kuran-i Kerim’in arka sayfasına kaydetmişti. Mustafa İsmet İzmir’de doğdu.
İzmir’de o zaman İngiliz Yokuşu denilen, sonradan 842 numaralı sokak olarak
tanınan sokakta mütevazi, basit, ahşap bir kira evinde bir Çarşamba günü hayata
gözlerini açtı. Mustafa İsmet İzmir’de doğdu ama ne anne ne de baba tarafı
İzmirli değildi. Annesi Cevriye Hanım Tunaboyu Deliorman Türklerindendi.
Razgrad’lıdır. Babası Reşit Bey ise Kürüm soyundandı, bu soy da Bitlis’de
yaşardı. Cevriye Hanım, okumuş bir aileden, Müderris Razgradlı Hasan efendinin
kızıdır. Babasının ölümünden sonra iki erkek ve bir kız kardeşi ile beraber
İstanbul'a göçerler. Malatyalı Reşit Bey ile 1880’de İstanbul’da evlenir.
Mustafa İsmet, beş kardeşin ikincisi olarak doğdu. İlk oğlan
Ahmet Mithat daha sonra askeri doktor oldu. Küçük oğlan Rıza Temelli iş
hayatına atıldı. En küçük kardeşi Reşit Hayri genç yaşta bir deniz kazasında
öldü. Kız kardeş Saniha ise Topçu Binbaşı olan Abdürrazzek Okatan ile evlendi.
İsmet’in doğduğu yıl babası Reşit Bey İzmir Adliyesinde sorgu yargıcı
yardımcısı olarak çalışıyordu. Doğumdan 40 gün sonra Foça sorgu yargıçlığına
tayin oldu. Sonra Boldan’da görev yaptı ve 4 yıl sonra İzmir'e döndü. Mustafa
İsmet o yaşlarda askercilik oyunlarına, mızıka boru seslerine meraklıdır.
İzmir’den sonra Reşit Bey’in çalışma yeri Sivas olur. Aile uzun bir yolculuktan
sonra Sivas'a gelir ve Mustafa İsmet orada okula başlar. Çocukluk devri olarak
Sivas’ı hatırlar. Oturdukları ev geniş sofaları ve alaturka sedirleri ile bir
meydanı andırırdı. Babası Reşit bey ahlak konularında hayli titiz, samimi bir
Müslümandır. Terbiyesi serttir. İnönü daha sonra “ Ben kendi çocuklarımı,
arkadaş gibi davranarak yetiştirmeye çalıştım” diye anlatırdı. Babası iyi
satranç oynardı. İnönü 10 yaşından itibaren satranç taşlarını tanıdı. Babası
sorgu yargıçı olduğu için vakitli vakitsiz araştırmalara gittiği için evde at
beslerdi. İnönü’nün atlarla tanışıklığı da çok genç yaşlarda başladı.
OKUL HAYATI
Sivas’ta altı ay kadar Mahkeme Çarşısında bir ilkokuluna
gider. Babası da eğitimi ile ilgilenmektedir. İlkokul sonrası iki seçeneği
olur. Ya sivil ortaokula girecektir ya da askeri ortaokula. Sivas şehrinde
askeri bir ortaokul da bulunmaktadır. Mustafa İsmet’in askerlik merakı seçimini
kolaylaştırır, 1892 yılında askeri ortaokulda eğitimine başlar. Yaka numarası
32’dir. O zamanki asker okullarında öğrenciler yaka numarası ile birlikte
bulundukları mahallenin ismini soyadı gibi taşırlar. Sivas'ın Ali Baba
mahallesinde oturdukları için künyesi “İsmet efendi Ali Baba”olur.
İsmet İnönü sonradan o günleri anlatırken “ Ben kabiliyeti
sonradan keşfedilmiş bir çocuktum. Sivas askeri ortaokulunda bir sene sınıfta
kaldım” der. Ama bu olay ona ders olur. Ortaokulu 4 sene yerine 5 senede
bitirir. Onu bir sene sınıfta bırakan matematik öğretmeni Ömer Efendiyi
sonradan minnetle anar. Hatta ikinci oğluna Ömer adını verir. Bu yıllarda
Fransızca öğrenmeye başlar. 1895’de ortaokulu tamamlar. Ama yaşı çok küçüktür.
Bir sene Sivas Mülkiye Lisesinin beşinci sınıfında okur.
Sivas’ta bulunduğu sıralar dedesi Abdülfettah Efendi ile
tanışır. Dede Malatya’dan Sivas'a gelmiştir. Mustafa İsmet dedesini çok sever.
Sonra Malatya’ya giderler ve orada sünnet düğünü olur. İsmet İnönü daha sonra “
Malatyayı bu ilk görüşümde, günlerce, geniş kayısı bahçelerinde koşup
eğlendik. Dedem 1854 Rus Savaşında bulunmuş, bize savaş hikayeleri anlatırdı.
Ailemiz içinde doktorluk hariç, askeri mesleğe giren ben varım. Dedem 1854,
babam 1877 savaşlarında çarpışmışlar, ben onları takip etmiş oluyorum” der.
Mülkiye lisesinin beşinci sınıfını bitirince babası onu
İstanbul’a getirir ve Topçu Lisesinin sınavlarına girer. Okula kabul edilen 12
kişi arasındadır. Lise sınıfları iyi geçer. Askeri liseden önce Mülkiye
lisesinde bir sene okuması fayda sağlamıştır. Topçu Harbiye sınıflarında artık
hep sınıfın birincisidir. 1903 yılında 19 yaşında teğmen rütbesi ile Harbiyeyi
bitirir. İyi derece ile bitirenler Erkanı-Harbiyeye girerlerdi. Mustafa İsmet de
Pangaltı’daki Erkanı-Harbiyeye girer. 1906 yılında da kurmay yüzbaşı olarak
mezun olur.
SİYASİ HAYATI VE BAŞARILARI
Harbiye (1903) ve Harp Akademisinden birincilikle mezun olduktan sonra (1906) Kurmay yüzbaşı olarak Edirne’deki II. Ordu’ya atandı. 1907’de İttihat ve Terakki Cemiyetinde kısa bir süre çalıştı. 31 Mart Olayını bastırmak için toplanan Harekat Ordusuna Yeşilköy’ de katıldı.Ahmet İzzet Paşa komutasında Yemen’e gönderilen Dördüncü Kolordu kurmay heyetinde yer aldı ve 1912’de binbaşılığa yükselerek Yemen kuvvetleri komutanlığı kurmay başkanı oldu. İlk diplomatik görevini burada üstlenip, İmam Yahya ile görüşerek barışı sağladı. Balkan Savaşı sırasında Çatalca’da bulundu.
Birinci Dünya Savaşında Başkomutanlık karargahında Harekat
Şubesi Müdürlüğü yaptı ve yarbay oldu (1914). Ertesi yıl albaylığa yükselerek
Trakya’daki II. Ordu kurmay başkanlığına atandı. Sonra, Doğu ve Suriye
cephelerinde Dördüncü, Yirminci ve Üçüncü Kolordu Komutanlıklarında bulundu. Bu
dönemde II.Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa ile birlikte çalıştı , aralarında
derin bir dostluk doğdu ve ondan yüksek ve anlamlı bir sicil aldı
(1917).İstanbul’da 1916’da Mevhibe Hanım’la evlendi ve hemen cepheye döndü. Mondros
Mütarekesi günlerinde başkente geri gelerek Harbiye Nezareti Müsteşarı oldu
(1918). Askeri Şura’da görev aldı. Bu yıllarda Mustafa Kemal Paşa ile
görüşmelerini sürdürdü.
Miralay (albay) İsmet Bey Ocak 1920’de Ankara’ya kısa bir
süre için gidip, döndü. 19 Mart 1920’de Mustafa Kemal’in çağrısı üzerine
gizlice tekrar Ankara’ya geçip, Milli Mücadelede önemli görevler üstlendi.
Edirne Milletvekili seçilerek çalışmalara katıldı ve Genel Kurmay Başkanı
olarak düzenli bir ordu kurmayı başardı. İstanbul Hükümeti tarafından idama
mahkum edildi (Haziran 1920). Batı Cephesi komutanlığına atanarak (4 Mayıs
1921) Birinci ve İkinci İnönü Savaşlarını kazandı. Generalliğe yükseldi ve
İsmet Paşa olarak anılmaya başlandı. Sakarya ve Başkumandanlık Meydan
Savaşlarında etkili oldu. (1922).
Zaferin ardından Mudanya’da ateşkes görüşmelerini yürüttü (3
Ekim 1922). Dışişleri Bakanı ve Lozan baş delegesi oldu. Lozan Barış
Antlaşmasını imzaladı (24 Temmuz 1923) . İlk cumhuriyet hükumetini kurdu (3o
Ekim 1923). 8 Kasım 1924’te başbakanlıktan ayrıldı ve daha sonra Şeyh Sait
isyanı nedeniyle yeniden aynı göreve getirildi (3 Mart 1925). Soyadı kanunu
çıkınca Atatürk kendisine İnönü soyadını verdi.15 yıl başbakanlık yaptıktan sonra hükumetten ayrıldı (Eylül 1937).
Atatürk’ün ölümünden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinin
oy birliği ile Cumhurbaşkanı seçildi (11 Kasım 1938). İkinci Dünya Savaşına
Türkiyeyi sokmamak için devletler arası politika alanında çok yönlü çalıştı ve
bunu başardı. Çok partili demokratik hayata geçişi sağladı ve dürüst bir seçim
yasası yaptırarak iktidarı devretti (14 Mayıs 1950).
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve muhalefet lideri
olarak on yıl boyunca büyük bir demokrasi savaşı verdi (1950-1960). 27 Mayıs
ihtilali ve seçimler sonucunda gerçekleşen üç koalisyonda başbakanlık yaptı ve
bu görevini 6 Şubat 1965’e kadar sürdürdü. CHP ‘de “ortanın solu” hareketini
başlattı. Parti içi mücadeleler sonucunda CHP’den istifa ederek senatör
kimliğiyle TBMM’ne devam etti (8 Mayıs 1972). 25 Aralık 1973’de Ankara’da öldü
ve hükümet kararıyla Anıtkabir'e defnedildi. Örnek bir evlilik sürdürdüğü
Mevhibe Hanımla birisi Kurtuluş Savaşı sırasında ölen dört çocukları oldu,
İzzet (1919-1921), Ömer (1924), Erdal (1926), Özden (1930).