Malatya Haber, Gazete ve Firma Rehberi
Malatya ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.
45 Bin kişi burada. Sen de bize katılİbrahim Güngör

İbrahim Güngör
(MASİAD Başkanı)
Doğum: 1949/ Doğanşehir
Okul: Çömlekköy İlkokulu, Atatürk Ortaokulu, Şehit Kamil Özel Fen Lisesi,
Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi
Meslek: Elektrik Mühendisi
Bulunduğu Görevler:
Mühendisler Odası Başkanlığı, Malatya Sanayici ve
İş Adamlar Derneği Başkanlığı
İbrahim Güngör,
Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde çiftçi bir babanın çocuğu olarak dünyaya
geldi.
Okuldaki başarısı
ve iş hayatındaki azmi onu, çok önemli ve güzel yerlere getirdi.
Malatya’yı ve
Malatyalıları çok sevdi.
Lisede hayalini
kurduğu mesleğine ulaştığında da memleketini unutmadı ve şehrine hayatı boyunca
hep hizmet etti.
İşte Malatya’yı gönülden seven Malatya Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı İbrahim Güngör’ün hayat hikayesi.
ÇOCUKLUK HAYATI
1949 yılında
Doğanşehir Gürobay Köyü'nde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. 5
erkek 3 kız, 8 kardeştik. Babamız çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşırdı.
Çocukluk hayatım ortaokula kadar köyde geçti. İlkokulu Çömlekköy İlkokulu'nda okudum.
Okulumuza 5 köyün öğrencisi gelirdi. 5 derslik bir sınıf ve tek öğretmendi.
Bizim köy okulundan doğru düzgün okuma yazma bile öğrenemeden mezun olunurdu.
Ama ben ortaokulda çok çalıştım. Hatta çok çalışıyor diye okul müdürüne şikayet
etmişlerdi. Müdür de hiç çalışmıyor diye şikayet edileni duymuştum ama çok
çalışıyor diye hasta oldu diyeni hiç duymamıştım dedi. Ortaokul 1 ve 2. sınıfı
Doğanşehir'de okudum. 3. sınıfı Malatya'da Atatürk Ortaokulunda tamamladım. İyi
derece ile mezun oldum. O zamanın günü ve çevre koşullarına göre babamın durumu
fena değildi, maddi sıkıntı pek çekmedik. Liseyi Şehit Kamil Özel Fen
Lisesinde, üniversiteyi Ankara Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisinde okudum.
Dil öğrenmek için bir seneye yakın Almanya'nın Köln şehrinde dil okuluna
gittim. 1984 yılında da askerliğimi kısa dönem olarak Amasya'da yaptım.
İŞ HAYATI
Bizim bölgede
demiryollarında taahhüt işi yapan yakınlarımız ağırlıktaydı. Henüz ortaokul,
lisedeyken ben de müteahhitlik yapacağım dedim. Mezun olur olmaz devlet kurumlarına
müracaat etmedim. 1981 yılında mezun oldum. 1982 yılında bir arkadaşımla
müşterek temel eğitim okulu aldık; bitirince de ayrıldık. Halen taahhüt işleri
ile uğraşıyorum. Mesleğe başlayalı 40 sene oldu. Kurumlardan, her yerden iş
aldım; hiçbirinde de bir sıkıntı yaşamadım. Herhangi bir olumsuzlukla
karşılaşmadım.
Malatya'da ilk
işimiz Ağırbaş Temel Eğitim okuluydu. Daha sonra muhtelif köylerde belki 5
belki 10 okul daha yaptık. Pötürge'de bazı binaları,Devlet Karayollarında sanat
yapılarını, Köy Hizmetlerinde kanal işlerini, merkezde İnönü Üniversitesinin
kütüphanesini, Güzel Sanatlar ve Diş Hekimliği Fakültesinin spor salonunu
yaptık. Burada sayamayacağım kadar fazla yap sat tamamladık. Ticarette en büyük
desteğim dürüstlüktü. Ben hiçbir zaman yanlışa mahal vermedim. Özel mefaatimi
ön planda tutmadım. Yaptığım binalarda kendim de 1. derece yakınlarım da
oturmuştur. Birinde bir sıkıntı yaşanmamıştır. Mesela Antalya'nın ve
Osmaniye'nin belediye saraylarını yaptık. Hatay'da, Samandağ Belediyesinin villa
ve konut inşaatlarını yaptık. Şimdi de Burdur'da ve Konya'da bir millet bahçesi
yapıyoruz. Tamamladığımız ve henüz tamamlanmakta olan birçok projemiz var.
AİLE HAYATI
Biz beş erkek, üç
kız kardeşiz. Çocuklardan 4 tanesi inşaat mühendisi, biri iktisatçı biri de
işletmeci; ben elektrik mühendisiyim. Birlik ve beraberlik içerisinde
çalışıyoruz. Çok önceleri hayvancılık, besicilik yaptık. Şimdileri kayısı
bahçelerimiz ve işletmemiz var; üretimini yapıyoruz bunlarla uğraşıyoruz. Ailem
arasındaki diyalog çok iyidir.
Eşim ile 1983
yılında evlendim. İki çocuğumuz var. İkisi de oğlan, biri iktisat mezunu, biri
de inşaat mühendisi.
STK HAYATI
Aktif bir siyasi
hayatım olmadı, bir partide siyasi olarak çalışmadım. Sivil toplum örgütlerinde
de 10-15 sene Mühendislik Odasi Başkanlığı yaptım. Yapalı 25 seneden fazla
oldu. Şu an Malatya Sanayici İş Adamları Derneği Başkanlığını yapıyorum. Bütün
partilere eşit mesafede yakınım. Her görüşten dostlarım var, okul çağında da
öyleydi şimdi de öyle.
HOBİLERİ
Liseye giderken
amcamın oğlu Doğu ve Güney Doğu Anadolu boks şampiyonuydu. Hobi olarak amatörce
beni yanında götürür çalıştırırdı. Malatya'dan göçmek, gitmek gibi bir
alışkanlığım olmadı. Mesela bizim Urfa'da beton santralimiz, Antep'te,
Ankara'da ofisimiz var ama merkezimiz Malatya. Bütün işimiz gücümüz burada.
Malatya'ya karşı özel bir sevgim var. Malatya'nın siyasileri olsun, halkı olsun
kimseyle bir sorunum olmadı. Doğanşehir'de bir okul yaptırmıştım şimdi tekrar 8
derslik bir okul projesi çizdik onu başlatacağız. Şirket için kayda değer
dışarıdan bir destek durumum olmadı. Devletin teşviklerinden de bu zamana kadar
talep etmedim. Çeşitli faaliyet alanlarımız var. Kardeşlerimle birlik ve
beraberlik içerisinde çalışıyoruz.
HAYATA BAKIŞ AÇISI...
Türkiye çok zor
koşullarda bu seviyelere getirildi. Bundan 30-40 sene önce yani ben mezun
olduğum zaman Malatya'da kayda değer bir araba bile yoktu. Dönemin
Cumhurbaşkanı Kenan Evren geldiğinde bineceği araba yoktu. Turgut Özal
geldiğinde zengin bir ailenin Mercedes'i vardı ona bindirmişlerdi. Şimdi
caddelerde arabalardan geçilmiyor ve lüks arabalar. Demek ki bir yol kat
edilmiş ki bu duruma gelinmiş. Şimdi beldelerde, köylerde, ilçelerde organize
sanayiler var.
HEDEFLER
Ben, toprağı, bahçe
yapmayı çok severim. Hem tarımı çok istiyorum hem de sanayileşmeyi. Yeni bir
arayış içerisindeyim ama henüz karar vermedim.
Zamanında büyükbaş
hayvan besledim. 350 baş yapınca durdurdum. Teşvik kredisi veriyorlardı ama biz
1 sene bekledik vermediler. Daha sonra devletin kiraladığı meralardan 911 dönüm mera kiraladık. Etrafını
çevirdik, sulama işlerini yaptık, sondaj vurduk, çok masraf ettik. 1 sene boyunca yonca ektik. O zamanın valisi
geldi ve hiçbir sebep sunmadan meraları iptal etti. Büyük ölçekte zarar gördük.
Sonra koyunculuk yaptık. Hayvancılık can çekişirken para kazanmadıgim halde
memlekete bir faydası olsun diye yaptım.
Gençlere tavsiyem
eğer çobanlık bile yapsanız önce okuyun. Olmazsa olmazımız eğitim ve öğretim.
İkincisi devletin yasakladığı şeylerle uğraşmamak. Ülkesine, milletine,
vatanına bağlı olmak. Okumayan bir insan çoban da olsa yapamaz. Çalışkan bir
millet olmamıza rağmen son zamanlarda yaratmaya yönelik bir çaba sarf
edilmiyor. Avukat, mühendis, muhasebeci ara bulursun ama usta bulamazsın, ara
eleman bulamazsın. Örneğin adam iş kurmuş ama çalıştıracak adam bulamıyor. Evet
işsizlik var ama neye göre var. Gençlik önce okusun sonra çalışsınlar
yaptıkları işte sabırsız olmasınlar.